Zanzibar…
Adı da kendi kadar egzotik bir ADA.
Kendi başına bir ülke aslında ama sadece Tanzanya tanıyor.
1,5 milyona yakın bir nüfusu var. Ada küçük bir ada Kuzeyden Güneye 120 km, Doğudan Batıya 40 km. Balıkçılık, Baharat ve Meyve yoğun iş kolları. Dar Es Salaam’a yaklaşık 70 km.
Adı nereden gelmiş derseniz, Farsça’da Zangi Bar yani Zencilerin Sahili anlamına geliyormuş. Zangi Bar dan Zanzibar olmuş.
Tarihsel olarak çok eskiye gitmeyeceğim ama 12. Yüzyılda İran’dan gelen müslümanların kurduğu bir ülke olarak biliniyor. Hala da öyle, halkın %99 u müslüman.
12. Yüzyıl ile 17. Yüzyıl arasında İran’lıların elindeymiş. Daha sonra Portekizliler gelmiş, daha sonra Umman burada hüküm sürmeye başlamış.
Ticareti bu ülkeye Hintliler öğretmiş. Yapılardan da bu net şekilde anlaşılıyor. Gezerken göreceğiniz KAPILAR’da eğer yarım daire şeklinde kapılar görürseniz bunlar Hintlilerin, Düz kapılar görürseniz bunlar da Arapların inşa ettiği binalar.
Özellikle Stone Town dedikleri şehirde bu kapılardan çokça göreceksiniz.
Zanzibar’ın tarihsel özellklerinden birisi videolarını yayınlamıştım, KÖLELİK ticaretinde bir merkez olması. Bu Kölelik ticareti bir ara o kadar yaygınlaşmış ki, zenginler gelip kölelerini Zanzibar adasından seçiyorlarmış. 1907 de tamamen kaldırılmış.
Neyse tarihi 1963 de Bağımsızlık ilanı ile sonlandıralım ve geziye başlayalım.
Önce nasıl gideceksiniz?
Artık Zanzibar’a gitmek çok kolay. İki yol var. Birisi Mombasa üzerinden aktarmalı Zanzibar, diğeri Dar es Salaam’dan feribot ile gidiş.
İstanbul – Dar yaklaşık 7 saat süren bir uçak yolculuğu. Daha sonra feribot ile de Zanzibar’a ulaşabilirsiniz.
Vize?
Tanzanya’ya vize kapıda veriliyor, 50 USD. Ayrıca Zanzibar için vize almanıza gerek yok. Tanzanya girişindeki vize yeterli.
Aşı?
Eskiden Aşı Pasaportu istiyorlardı, Sarı Humma, Sıtma gibi hastalıklara karşı aşı oluyordunuz. Tanzanya’da son 4 aydır bu aşı kaldırıldı, çünkü Tanzanya’da artık bu hastalıklar görülmüyor.
Yani Karaköy veya Kartal’a gidip aşı olmanıza gerek yok artık.
Ancak Afrika’da başka ülkelere de gidecekseniz aşı olmanız gerekiyor. Sadece Tanzanya veya Zanzibar’a gidenlere aşıya gerek yok artık.
Fiyatlar ..
THY fiyatları değişken, bunu sormanız gerekiyor. Feribot 35-50 ve 60 Dolar. 35 Dolar Ekonomi, 50 USD olan VIP ve 60 USD olan Royal.
Bu da sizin tercihiniz.
Oteller..
Ben booking yoluyla şehrin merkezindeki Africa House’da yaptım rezervasyonumu. Adada otel çok ancak yerini iyi tespit etmeniz lazım. Şehrin merkezinde olacağı gibi, şehirden çok uzakta da olabilir, buna dikkat edin.
Africa House şehrin tam ortasında, her yere yürüyerek gidip gelebiliyorsunuz, Stone Town, Forodhani Park falan hep yürüme mesafesinde. O yüzden büyük avantaj.
Fiyatlar değişken tabi ama şöyle söyleyeyim, biz Pınar ile bir odaya 7 gün için toplam 600 Dolar ödedik. Yani iki kişi 100 dolardan az bir meblağ ve MUHTEŞEMDİ.
Yemek..
Adada KFC, McDonalds, Burger King falan yok. Ancak otellerin menüleri çok zengin. Biz büyük çoğunlukla otelde yedik içtik, fiyatlar da oldukça makul. Ama isteyenler için Pizza, Et, Deniz Ürünleri restoranları var.
Yani yemek konusunda bir sıkıntı yaşamazsınız.
Trafik..
Böyle bir sıkıntı yok, adaya genelde turistler geliyor, onlar da gündüz şehirde durmuyor zaten, aktivite ve etkinlik o kadar çok ki …
Hava ..
Burada kış bizim bahar gibi. Arada yağmur mevsimleri var, Mayıs – Haziran döneminde çok yağmur yağsa da, Temmuz’dan sonra hava oldukça güzel. Nem biraz yüksek. Yani her zaman tercih edebileceğiniz bir ada.
Güvenlik …
Son derece güvenli bir şehir. Şeriat Kanunları uygulanıyor, o yüzden pek hırsızlık veya cinsel saldırı yaşanmıyor. Zaten halk turisti çok seviyor. Tabi yine de her bölgesi için diyemem ama geceleri biz sokakta dolaşan turistler gördük ki bunu Afrika’da yapmak çok kolay değil.
Ulaşım ..
Taksiler gibi neredeyse arabaların tamamı TOYOTA. Bizim gibi, bir Acenta ile anlaştığınızda işiniz çok rahat oluyor. Acenta size bir şoför ve bir araba tahsis ediyor, bu şoför aynı zamanda sizin rehberiniz oluyor, sizi hiç yalnız bırakmıyor.
Gece Yaşamı ..
Barlar genelde otellerin üst katları, oldukça çok yabancı olduğu içinde kendinizi geceleri bir Avrupa şehrindeki barlarda düşünebilirsiniz. Yerli halkın çok katıldığı söylenemez çünkü barlar onlara göre oldukça pahalı.
Doğa ve Deniz ..
Muhteşem diyeceğim. Şehrin belli yerlerinden denize girilebiliyor ama özellikle kuzey ve güney uçları ve ara sahilleri inanılmaz güzel. Biz Kuzey ucu NUNGWI’ye bayıldık. Kum, deniz ve güneş inanılmazdı.
Tabi burada kum adaları çok ilginç ve şaheser. Tekneler ile ulaşıyorsunuz bu adalara. Bu arada unuttum söylemeyi, Zanzibar’da 66 ada var. İrili ufaklı. Bir çoğunu ziyaret edebiliyorsunuz.
Ama bir kaç ada var, oraya turist kabul etmiyorlar, nedeni de kendi kültürlerinin turistler yüzünden değişmesini istemiyorlar. Adaya sadece denizden bakabiliyorsunuz.
Baharat Adası ..
Turu da var, burası tam bir Baharat Cenneti. Aklınıza gelen her türlü baharatı yetiştiriyorlar ve satıyorlar.
İnsanlar ..
O kadar iyiler ki, herkes size selam veriyor ” Cambo cambo ” diye. 8 gün kaldık bir tek gün, bir tek kere ne taciz, ne garip davranış, ne bir olay, hiç ama hiç bir şey yaşamadık. O kadar gezdik ne sokakta ne başka bir yerde bir tane kavgaya rastlamadık, bırakın kavgayı birbirine bağıran insanlar görmedik.
Ve TURLAR …
Ben genelde gidilecek yerleri yazmam ama burası için bir istisna yapayım…
Burada Turların bazılarını mutlaka almalısınız diyeceğim.
Ben kendi önem ve beğeni sırama göre yazayım hangileri olması gerektiğini …
1- Prison Island Turu : Mutlaka almalısınız, o 100 den fazla kaplumbağayı görmelisiniz.
2- Safari Blue Turu : Mutlaka almalısınız, bazı arkadaşlarımın mülteci teknesi 
dediği tekne ile o kum adalara gidiş, deniz ürünlerinden müthiş bir öğle yemeği ve bolca deniz. Dönüşte de yelkenle dönüş
3- Stone Town şehir Turu : Mutlak almalısınız, kendiniz de gezersiniz ama tarihi bilmediğiniz için gezdiğinizin ne olduğunu anlamayabilirsiniz. Anlattığında öyle ince detaylar var ki o daracık sokaklarda…
4- Baharat Turu : Mutlaka almalısınız. Karabiberden, Zencefile, Kimyondan Naneye kadar nerede ve nasıl yetiştiklerini öğrendiğiniz bir tur. Biz genelde pakette görüyoruz, orada ağacında yetişmesinden itibaren görüyorsunuz.
5- Jozani Orman Turu : Mutlaka demeyeceğim ama alırsanız seversiniz. Maymunlar ve o muhteşem Mangrov ormanı.
6- Dolphin Turu : Bunu da alsanız iyi olur ama hani denizden korkuyorsanız biraz zorlanabilirsiniz. Ciddi anlamda adrenalin yani. Kıçı kırık tekneler ile kocaman dalgalar arasında yunusları seyretmek keyifli ama geliş ve gidişi cidden korkutucu, hele bşraz dalga varsa, bir kaç metrelik dalgalar arasında gidip geliyorsunuz ve açık denizde…. O yüzden giden arkadaşlarıma bırakıyorum
Başka turlar da var ama bizim aldıklarımız bunlardı ve fazlasıyla yetti.
Şimdi gelelim ücretlere, biz açıkçası bütün bu turlara hepsine 220 Dolar ödedik iki kişi. Özel araba, özel şoför ve özel rehber ile, her şey dahil.
Sadece ücretli yerlere giriş ücretini siz ödüyorsunuz, mesela Jozani Ormanına giriş 10 Dolar kişi başına, bu size ait.
Özetle ..
İnanılmaz güzel ve değişik bir tatil. Lüksünü de yapabilirsiniz bu tatilin, belki biraz daha düşüğünü de, biz kendi bütçemizle bu kadarını yapabildik ama tabi ki daha iyi oteller ve daha lüks arabalı özel turlar da vardır.
Ben çok farklı bir tatil yaşadığımızı düşünüyorum. Doğası, Tarihi, Denizi ile.
Bu bilgilerin dışında başka bilgiye ihtiyacı olan arkadaşlarım rahatlıkla özelden sorabilir. Dar Es Salaam’da bana yardımcı olan acenta ile irtibatlarını sağlarım. Oraya gittiklerinde de hiç sorun yaşamazlar ( inşallah tabi ) ))
Uzun bir yazı oldu ama o kadar güzel ki anca bu kadarını anlatabildim
Keyifli okumalar diliyorum…