Dünyanın bir çok ülkesine gittim, Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Uzak Doğu’ya gezilerim var. Ama Kolombiya benim planlarım içinde olan bir ülke değildi. Çalıştığım şirketin oraya ürün satmasıyla iki hafta önce Kolombiya’nın Medelin kentine gittim.
Önce Kolombiya’dan bahsedelim biraz, bizler için Kolombiya Uyuşturucu kartelinin en yoğun olduğu bir yer ve tabi unutulmaz Uyuşturucu babası PABLO ESCOBAR.
Kolombiya’nin nüfusu yaklaşık 50 Milyon, Cumhuriyet ile yönetiliyor, başkentleri Bogota. Kolombiya yüzölçüm olarak Güney Amerika’nın 4., dünyanın ise 26. büyük ülkesi.
Eskiden kızılderililerin yaşadığı bu bölgeye 1499 senesinden sonra İspanyollar gelip yerleşmiş ve onların hüküm sürdüğü bir yer olmuş. Ana dilleri İspanyolca.
Ekonomik olarak oldukça güçlüler, para birimleri PEZO.
Biraz da Pablo Escobar’dan bahsedelim, kendisi Dünyanın en ünlü Uyuşturucu kaçakçısıydı, 2005 yılında Dünyanın en zengin 7. adamı olmayı başarmış bir kaçakçı, acımasızlığı ile ünlü. Öyle güçlü birisi ki, 1993 senesinde Meclise milletvekili olarak girmeyi bile başarabilmiş birisi.
Escobar Medelin doğumlu, ancak bugün Medelin’de kimse onun adını bile ağzına almıyor, neredeyse YASAK KELİME, soru bile soramıyorsunuz. Ancak ilginç bir özelliği var, o kadar zengin birisi ki, Medelin’de gezerken eğer bir BEYAZ villa ve önünde bir PALMİYE ağacı görürseniz, orası Escobar’a ait bir mülktür diyorlar ki, gezerken onlarca görebiliyorsunuz.
Escobar’a dönelim, kendisi 1993 te silahlı çatışmada öldürülüyor, inanılmaz bir hayat hikayesi var, sanırım 2016 da hayatı bir dizi olarak hazırlanıp sunulacakmış, heyecanla bekleyeceğim.
Biraz da şehir hakkında bilgi vereyim.
Medelin çok medeni bir yer. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, Dünyanın en güzel KADINLARINI burada görebilirsiniz, gerçekten Kolombiya’lı kadınların güzelliğini zaten duymuştum, kendi gözlerimle de şahit oldum. İnanılmaz bir vücut estetiği var ancak şunu da belirtmeliyim ki, Medelin aynı zamanda Güney Amerika içinde estetik ameliyatların merkezi.
Şehir dağların arasına ve tepelere kurulmuş, her taraf yokuş. 2 milyondan fazla insan yaşıyor, belediye hizmetleri neredeyse kusursuz. şehride bir kaç yerde bizim teleferik dediğimiz METRO CAB ler var, 1500 metrelere kadar teleferikle çıkıyorsunuz.
Şehri ikiye bölen bir nehirleri var, bu nehrin hemen üstüne de basit ama çok kullanışlı bir metro-tren sistemi var, yani her yeri bu metro ile gezmeniz mümkün. Bizim çok zamanımız olmadığından her yeri gezemedik tabi ama gittiğimiz bir kaç yer çok keyifliydi. Metro-cab’a mutlaka binilmeli diyorum.
Tabi vazgeçilmez bir şey, EĞLENCE. gece her taraftan müzik sesleri geliyor, lokantaları çok şık ve keyifli, geç saatlere kadar eğlenmeniz mümkün. Latin müziği her yerde var. Eğlencesi de pahalı değil, biz Erhan ile birlikte çok güzel bir İtalyan lokantasında yemek yedik, 30 dolar civarında bir para ödedik. Yani pahalı bir ülke değil.
Taksiler çok ucuz, o yüzden giderseniz taksiye binmeye hiç çekinmeyin, hepsinde taksimetre var, yani kazıklanma falan olma şansı pek yok.
Medelin aynı zamanda bir üniversite şehri, o yüzden her yerde bolca genç görmeniz mümkün. Aynı bizdeki gibi tepelerde şehri yüksekten seyretmek için lokantalar var.
Yemekleri bize benzer, İspanyol yemeklerini sevenler burada pek zorlanmaz, ne ararsanız var, Pizzasından KFC, Burger King’ten İtalyan lokantalarına kadar.
Son olarak söyleyeceğim Kolombiya halkı inanılmaz sıcak, sevecen, güler yüzlü. Ailelerini iş – özel diye ayırmıyorlar, akşam yemeğe gittiğimiz müşterilerimiz eşlerini de davet ediyorlar, birlikte oluyoruz, evlerine davet ediyorlar, çocukları ile oynuyoruz. gerçekten bu sıcaklık insanı şaşırtıyor.
Gezilecek yerleri çok ama ben bunlardan bahsetmeyeceğim, Tripadvisor’ı tavsiye edeceğim, oradan bulup gezebilirsiniz.
Özetle, Medelin’i ben çok beğendim, en azından biz kaldığımız 5 6 gün boyunca hiç sorun yaşamadık, gece de çıktık gezdik, yani güvenlik konusunda bir sıkıntı yaşamadık ama her yeri böyle midir bilmiyorum.
Umarım bir nebze bilgi verebilmişimdir Kolombiya ve Medelin hakkında ….
Sevgilerimle,