Bükreş…
Kazıklı Voyvada, Çavuşesku ve bir döneme imza atan Jimnaktikçileri, unutamadığımız George Hagi…
Bükreş artık tam bir Avrupa şehri olmuş. 1989 yılında Çavuşeku’nın idamından sonra 2004 yılında NATO’ya, 2007 yılında da Avrupa Birliğine giren bir ülke.
Hala kendi para birimlerini kullanıyorlar, RON veya Rumen Leyi. Değeri aşağı yukarı bizim TL kadar, 4.5 Euro 1 Ley. Yani gittiğinizde pek sorun yaşamıyorsunuz.
Ülkeye girmek için ya Romanya vizesi alacaksınız veya ÇOK GİRİŞLİ Schengen vizenizin olması gerekiyor. her iki halde de girişinizde sorun yok.
Romanyan’ın her tarafını bilemem ama Bükreş tam bir TARİH kenti. Bir çok müzesi, tarihi binaları var. Müzeleri gezmeye kalkarsanız minimum 5 6 gün sadece Bükreş’te kalmanız gerek.
O ölçüde de yeşillerine sahip çıkmışlar, şehrin her bölümünde muhteşem parklar var.
Taksiler çok ucuz, hepsinde taksimetre var, yani pazarlık falan yapmak durumunda kalmıyorsunuz, şöyle bir örnek vereyim, 15 20 km lik bir yol için 20 Ron falan ödüyorsunuz.
Şehirde hem metro, hem tramvay, hem otobüs seferleri var. Günlük biletler 10 Ron civarında. yalnız Metro ile diğerleri ayrı bilet. Yani aldığınız otobüs – tramvay biletini metroda kullanamıyorsunuz.
Yemekler muhteşem, isterseniz yerel yemekler yiyebileceğiniz bir sürü mekan var. Diğer mutfakların hepsi mevcut, tabi fast-food zincirlerinin hemen hemen hepsi var burada da.
Trafik var ama sadece belli saatlerde, onun dışında ulaşım oldukça rahat.
Eğlence için Bükreş sanırım bir çok Avrupalı kente fark atar diye düşünüyorum. Özellikle OLD CITY taraflarında arayacağınız her türlü eğlence mevcut. Canlı müzikten, barlara, striptiz kulüplerden gazinolara kadar ne ararsanız var. Yani gece hayatını sevenler için ideal bir şehir ve Avrupa’ya göre oldukça ucuz.
Yerel biraları çok güzel, mutlaka tatmanız gerekir. Özellikle URSUS çok güzel bir bira, bizim Efes’i andırıyor.
Alışveriş mağazalarında aradığınız her şeyi bulabilme şansınız var, fiyatlar aşağı yukarı Türkiye ile aynı. Tüm büyük ve meşhur markalar mevcut.
Halkı çok genç ve tam bir Avrupalı olmuşlar. İngilizce konuşma düzeyi çok yüksek olmasa da, bir şekilde anlaşabiliyorsunuz.
Benim görebildiğim hala bir çok şey yapmaya çabalıyorlar, halkını mutlu gördüm, kimse kimseyle kavgalı değil, iki gün boyunca caddelerde dolaştım, bir tek kavga görmedim, eğlenceyi çok seviyorlar. Birbirlerine ve özellikle turistlere karşı çok saygılılar.
Bükreş ile ilgili yazacaklarım bu kadar. Mutlaka görülmesi gereken bir yer diye düşünüyorum. Eski Sovyet binaları, tarih, parklar, deniz … 3 4 gün rahatlıkla hiç sıkılmadan geçirebileceğiniz bir tatil olabilir. Yakın olması da bir avantaj, istanbul – Bükreş arası sadece 1 saat ve ben THY’dan bilet aldım, 750 TL gidiş dönüş.
Yani çok girişli bir Schengen’iniz varsa, Cuma – Pazar tercih edebileceğiniz bir kaçamak olabilir.
Sevgilerimle,